Kırkgöz Han, Antalya’ya 30 km. uzaklıkta, Döşemealtı ilçesine bağlı Bıyıklı Mahallesi Pınarbaşı Mevkii’nde yer almaktadır.
1237 – 1246 yılları arasında, Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında yapılan han, Tarihi İpek Yolu’nun Antalya Limanı öncesi son duraklarından biridir. Anadolu’da doğrudan sultanların emriyle inşa ettirilen altı kervansaraydan biri olan Kırkgöz Han, üzerinde bulunan kitabesinde, ilk kez doğudan batıya seyahat edenlerin misafir edileceği bir yer olarak belirtilmiştir. Söz konusu kitabe, Sultan II. Gıyaseddin Keyhüsrev’i, daha önceki Selçuklu hükümdarlık alâmetleri arasında hiç görülmeyen taç, sancak ve kuşağın sahibi olarak tasvir etmesi ile de benzersiz bir örnek teşkil etmektedir.
Kırkgöz Han,1.250 m²’lik açık ve 1.500 m²’lik kapalı olmak üzere, toplam 2.750 m²’lik alana sahiptir. Yapı, birçok kervansarayın sahip olduğu genel karakteristik özelliklerin dışında, burçları, çatı örtüsü ve avlusundaki kuyusuyla, kendine has ve son derece özgün mimari nitelikler taşımaktadır. Kuzey – güney doğrultusunda uzanan dikdörtgen bir planda inşa edilen han, geniş bir avlu etrafında sıralanan mekânları ve kapalı bölümüyle iki yapı kütlesi halinde tasarlanmıştır. Hanın dış cephesinin duvarları, cephe yüksekliğine varan ve dışa doğru taşan kütleler halinde şekillendirilmiş kare prizmal formlu, payanda ve köşe kuleleri ile desteklenmiştir. Güney cephesinin ortasında, hanın taç kapısı yer alır. Avlunun doğu ve batı kenarlarında, karşılıklı biçimde, kare planlı ayaklara oturan, sivri kemerlerle birbirine ve duvarlara bağlanarak avluya açılan, çift sıralı bir revak kuruluşu bulunmaktadır. Kırkgöz Han’ın onarımı sırasında, avlunun ortasında bir sarnıcın ağız kısmı ortaya çıkarılmış, yine avlunun güney-doğu köşesinde de bir seramik fırınının kalıntılarına rastlanmıştır.
2009 yılında restorasyonu tamamlanarak, günümüzde bir turistik tesis olarak hizmet veren Tarihi Kırkgöz Han, otantik atmosferi ve çarpıcı mimarisiyle, ziyaretçilerine eski ile yeniyi iç içe yaşatmayı sürdürmektedir.