M.Ö. 8. yüzyıla dayanan tarihe sahip Side Antik Kenti içerisinde yer alan en kıymetli eserlerden biri olan Side Antik Tiyatrosu, antik kentin yer aldığı yarımadanın daraldığı kesimde, kentin merkezinde konumlanmaktadır.
İnşa tekniği açısından Roma Mimarisi geleneğinde yapılan tiyatronun, oturma sıralarının basamakların ortasındaki yola kadar olan bölümü, bir yamaca yaslanır. Üst kısmı ise tonozlar üzerinde eğimli olarak şekillendirilmiş bir düzleme oturtulur. Side Antik Tiyatrosu, bu özelliği ile Anadolu'nun tek yapı örneği olma niteliğini taşımaktadır.
Üç katlı olan sahne binasının cephesi, mimari süslemeler ve heykellerle oldukça zenginleştirilmiştir. Binanın bezemelerinde, Antoninler Dönemi barok mimari özelliği görülmektedir. Birinci katın podyumunda, Dionysos Frizi bulunur. Frizde, tiyatronun hâkimi sayılan Dionysos'un hayatı, batıdan doğuya doğru kronolojik olarak anlatılır ve doğu uçta Gigantomakhia ile sonuçlandırılır.
M.S. 5. yüzyılda, tiyatro içerisine şapeller yapılarak, tiyatronun Erken Hristiyanlık Dönemi’nde kutsal bir mekan şeklinde kullanıldığı bilinmektedir. Tiyatro bu özelliğini, kullanıldığı son döneme kadar yitirmemiştir. Yine Geç Roma Dönemi’nde tiyatro, gladyatör ve hayvan dövüşleri için kullanılmıştır.
Yaklaşık 17.000 kişiye görsel şölen sunan Side Antik Tiyatrosu’nu heybetli sütunlar, heykeller ve mitolojik figürlerin kabartmaları süslemektedir. Roma’nın ihtişamını yansıtan Kolezyum ile mimari açıdan benzerlikler taşıyan tiyatro, tüm görkemiyle yıllara meydan okumayı sürdürmektedir.