13. yüzyıl Orta Çağ mimarisinin eşsiz bir örneği olan Kızılkule, Alanya’yı denizden gelecek saldırılara karşı korumak için Selçuklu Hükümdarı 1. Alaeddin Keykubad tarafından Halepli (Suriye) Ebu Ali isimli mimara yaptırılmıştır.
Rengi, planı ve mimari özellikleriyle bir tasarım harikası olan Kızılkule, 29 metre çapında ve 33 metre yüksekliğindedir. Adını, alt ve üst kısımlarındaki kesme taşlardan almıştır. Doğu ve batı cephesi arasında, tabanının konumu nedeniyle 2 metrelik yükselti farkı mevcuttur. Sekizgen bir planda inşa edilmiştir ve 5 katlıdır. Sade bir dış görünüme sahip olmakla birlikte, karmaşık iç yapısıyla görenleri şaşırtır. Her birinin planı farklı olan katların hepsinde, savunma amaçlı gözetleme mazgalları ve önü açık siperlikler bulunur. Zemin katın ortasından beşinci kata kadar yükselen bölüm, su sarnıcı görevini üstlenmiştir ve kulenin omurgası durumundadır.
Kızılkule, 1951-1953 yıllarında onarılmış, 1979 yılında ise kulenin giriş ve birinci katı, Etnografya Müzesi olarak düzenlenmiştir. Müzede, Alanya’nın kültürel değerlerini ve yaşam tarzını gözler önüne seren, yöreye özgü, halı, kilim, dokuma tezgahları, giysi, mutfak eşyaları, silahlar, tartı aletleri, aydınlatma gereçleri, dokuma tezgâhı ve Toroslar’ın Yörük kültürünü yansıtan çadır gibi eserler sergilenmektedir.
Görkemli görünüşüyle Alanya’nın simgesi durumundaki kulede, zaman zaman sergi, klasik müzik konseri gibi kültür ve sanat etkinlikleri de gerçekleştirilir.
Tüm katları gezilebilen kulenin en üst katında ise ziyaretçilerini harikulade bir şehir manzarası bekler. Alanya’nın doğu yakasının enfes panoramik manzarası ile liman, tophane, tersane, surlar, mendirek ve ünlü tersane plajını kuşbakışı seyretmek, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatır.
