Yukarı Uçansu ve Aşağı Uçansu olarak ikiye ayrılan Uçansu Şelalesi, Antalya şehir merkezine 65 km. mesafede, Serik’e bağlı Gebiz’deki, Akçapınar Mahallesi’nde bulunuyor. Şelale, Havutlu ve Bal Dereleri’nin birleşmesi ile oluşan Uçansu Deresi’nin üstünde, deniz seviyesinden 400 metre yüksekte yer alıyor. Şelaleler aynı zamanda, ülkemizin işaretlenmiş en uzun ikinci yürüyüş rotası olan Aziz Paul Yolu üzerinde. Bu rotayı yürüyenler, şelaleleri görme fırsatı buluyor.
Özellikle sıcak yaz günlerinde ziyaretçilerin akınına uğrayan şelaleleri görmek için ormanın içinden geçilen dar toprak yoldan gitmek biraz zor olsa da yolun sonunda saklı bir cennetle karşılaşmak, tüm bu zahmete değdiğini hissettiriyor.
İlk karşılaşılan Aşağı Uçansu Şelalesi, 51 metre yükseklikten dökülüyor. Şelalenin önünde, etrafındaki orman örtüsünün rengini alan yaklaşık 4 metre derinliğinde berrak bir havuz var.
Çam ağaçlarının arasından 70 metre yükseklikten dökülen Yukarı Uçansu Şelalesi’ni görmek isteyenleri ise yukarı doğru çıkan patikayı izleyecekleri ortalama 1 saat süren yürüyüş bekliyor. Karşılaşılan manzara ise kendisine hayran bıraktıracak kadar güzel. Doğal havuzu daha küçük olan bu şelalenin zirvesinde, çökmeden kalmış bir kaya yapısı mevcut. Bu üst kısmın arka tarafında oluşan dev kazanına, ‘Kral Havuzu’ deniyor. Derinliği 1,5 ila 4 metre arasında değişen Kral Havuzu’na, yeşilliklerin arasından yer yer işaretli patikadan tırmanmak gerekiyor.
Doğanın içerisinde tüm güzelliğiyle duran ve daha çok keşfedilmeyi bekleyen Aşağı ve Yukarı Uçansu Şelaleleri, doğa tutkunlarına ve fotoğraf meraklılarına her mevsim farklı manzaralar sunuyor.