Alanya Arkeoloji Müzesi

Arkeolojik ve etnografik eserlerin korunması misyonuyla faaliyete geçen Alanya Arkeoloji Müzesi, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nden getirilen, Anadolu’nun köklü tarihini ve zengin kronolojik geçmişini gözler önüne sermesi açısından büyük önem teşkil eden Tunç Çağı, Frig, Urartu ve Lidya Dönemleri’ne ait buluntular ve o güne kadar çevreden toplanan eserler ile birlikte 1967 yılında açılmıştır. Müzede, 14 adet kapalı 1 adet açık teşhir salonu yer almaktadır.

Zaman içerisinde bölgedeki kazılardan elde edilen veya müzenin envanterine çeşitli şekillerde dahil olan eserlerle koleksiyonu zenginleşen müze, arkeoloji ve etnografya bölümleri ile hizmet vermektedir.   

Müzenin Arkeoloji Bölümü’nde sergilenen Alanya yakınlarındaki Laertes Antik Kenti’nden çıkarılarak müzeye bağışlanan M.Ö. 625 yılı tarihli Fenike dilindeki taş yazıt, müzedeki en eski tarihli buluntudur. Gri renkli yazıtta, bir valinin hizmetkârına bağışladığı arsa ve bununla ilgili meydana gelen sorunlardan bahsedilmektedir. Aynı alanda yer alan M.S. 2 yüzyıla tarihlenen, Roma İmparatoru Septimus Severus’un Syedra halkına, Roma’da imparatorluğa karşı çıkan isyanlara katılmayı reddettikleri için göndermiş olduğu teşekkür mektubunu içeren 46 satırlık yazıt ve Karamanlıca dilindeki iki yazıt, bu bölümün diğer önemli eserleri arasındadır.

Arkeoloji bölümünde en dikkate değer buluntu ise, M.S. 2 yüzyıla tarihlenen ve ayrı bir salonda teşhir edilen 52 cm. yüksekliğindeki bronz döküm Herakles heykelidir. Bu salonda sergilenen bir diğer eser, üzerinde Herakles’in arkadaşı Hylas’ın su perileri tarafında kaçırılması sahnesi betimlenen Hylas Mozaiği’dir. Salonun duvarlarında, heykelin bulunuş hikayesi ve Herakles’in mitolojideki konumu, resimli panolarla gösterilmektedir.

Bunların yanı sıra müzede, Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans Dönemleri’ne ait mermer, bronz, pişmiş toprak, cam ve mozaik eserler ile kül kutuları ve M.Ö. 7 ile 5. yüzyıllara tarihlenen Arkaik Dönem’den başlayarak Cumhuriyet Dönemi’ne uzanan zaman diliminde kullanılan sikke koleksiyonu mevcuttur. Selçuklu ve Osmanlı Dönemleri’ne ait Türk- İslam eserleri de görülmeye değer koleksiyonlar arasındadır.

Etnografya Bölümü’nde ise Alanya Bölgesi’nin folklorik özelliklerini ve yöresel değerlerini ortaya koyan Yörük kilimleri, heybeler, dokuma örnekleri, ala çuvallar, giysiler, günlük kullanıma dair eşyalar, takılar, gelin başı takıçları, el yazmaları, yazı takımları, silahlar gibi objeler ile Alanya’nın eski evlerine ait günlük oda düzeni sergilenmektedir.

Açık bir teşhir alanı olarak düzenlenen müzenin bahçesinde, müze koleksiyonunun önemli bir parçasını oluşturan ostotekler ile Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarına ait İslami mezar taşları, yazıtlar, Roma Dönemi sütun başlıkları, Roma Dönemi zeytinyağı üretimini anlatan ve tarımda kullanılan aletlerin sergilendiği ‘Tarım Köşesi’ yer almaktadır.