Muratpaşa Belediyesi, tarihi kent merkezi Kaleiçi’nde gündelik yaşamın tarihini Hafıza Mekanları ve Kültürel Miras - Antalya Kaleiçi Evleri projesiyle sandıklardın çıkarıp bugüne taşıyor. Yaşayan antik kentte konakların, evlerin tarihinin anlatıldığı proje, 13-16 Ekim tarihlerinde düzenlenecek 7. Kaleiçi Old Town Festivali’nde tanıtılacak.
Begonvillere gizlenen pencerelerinin arkasında, dar bir sokağa açılan kapısının önünde, geniş avlusunda hikayeler biriktiren Antalya Kaleiçi evlerinin tarihi Muratpaşa Belediyesi’nin Hafıza Mekanları ve Kültürel Miras - Antalya Kaleiçi Evleri projesinde bir araya getirdi.
İlk Bölüm 11 Yapıdan Oluşuyor
Projenin ilk ayağında, 11 tarihi yapının tarihteki izleri sürüldü. Arşivler tarandı, fotoğraflardan elde edilen ipuçlarının peşine düşüldü, eskisiyle yenisiyle evlerin sahipleri bulundu, Kaleiçi sakinleriyle görüşüldü. Anlatılan öyküler derlendi ve yıllara uzanan tarih 8 aya yaklaşan bir çalışmayla 11 ayrı belgeselde anlatıldı.
1875 yılında İtalyan ve Türk ustalara yaptırılan, Antalyalıları hurmayla tanıştıran Hassun Kaptan Konağı, Selanik’ten mübadeleyle gelen Hasan ve Nesli Kıvırcık çiftinin 5 çocuğuyla birlikte yaşadığı Çerçiler Evi, yine mübadeleyle gelen terzi Emin Doman ve ailesinin yaşadığı ev, Arnavut kökenli Toker ailesinin yaptırdığı Kaçaroğlu Evi, mahallesinde 40 yıl muhtarlık yapan ve ‘Kont’ adında pansiyonu olan Salih Asa ve ailesinin yaşadığı Kont Salih’in Evi, mübadeleyle Kıbrıs’tan gelen Ayşe ve Derviş Kulaksızlar çiftinin evi, Selanik göçmeni Hasan Attanindi ve ailesinin yaşandığı ve bugün bir sanat galerisi olarak hizmet veren Simitçi Mıstık Galerisi, dönemin Antalya Belediyesi’nde zabıta olarak çalışan Mustafa Paşa Akdemir’in Giritli bir aileden satın aldığı Paşalar Konağı’nın hikayesi projenin ilk ayağında yer aldı.
Bununla birlikte 17 yıl süren görkemli bir projenin ürünü olan 5 Osmanlı dönemi konağının restore edildiği RuinAdalia Otel, 18 Mayıs 1996 tarihinde açılan Koç Üniversitesi Suna & İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Merkezi (AKMED), Aya Yorgi Kilisesi’nin de içinde yer aldığı ve 1995’te açılan AKMED Sergi Alanı ve Müzesi’nin de hikayeleri ayrı belgesellerle anlatıldı.
Karekodlardan İzlenebilecek
Türkçe’nin yanı sıra İngilizce, Rusça ve Almanca olarak hazırlanan belgeseller, karekod haline getirilerek evlerin, konakların kapılarına asıldı. Projeyle Mescit, Hesapçı, Kocatepe, Akar Çeşme gibi Kaleiçi’nin sokaklarında yer alan bu konakların tarihi karekodların cep telefonuyla taranmasıyla 4 farklı dilde izlenebilecek.