Depremzede çocuklara el uzatabilmeyi hedefleyen Digiverse, onların bu zor günlerinde yüzlerinde minik de olsa bir tebessüm sağlayacak bir fırsatı sunmak amacıyla, Digiverse Deneyim Evreni’nin kapılarını şubat ayı sonuna kadar 0-12 yaş arası tüm çocuklara ücretsiz olarak açtı.
Depremzede çocuklara el uzatabilmeyi hedefleyen Digiverse, onların bu zor günlerinde yüzlerinde minik de olsa bir tebessüm sağlayacak bir fırsatı sunmak amacıyla, Digiverse Deneyim Evreni’nin kapılarını şubat ayı sonuna kadar 0-12 yaş arası tüm çocuklara ücretsiz olarak açtı. Digiverse yetkilileri konu ile ilgili, “Toplum olarak üzüntü ve sabır ile hayata devam ettiğimiz bugünlerde, hepimiz geleceğe umuttan tuğlalar örmek zorundayız. Felaketi yaşayanlara kucak açarken, felaketten etkilenen insanlarımıza da içlerindeki gücü keşfedecek cesareti ve desteği vermeliyiz. Digiverse olarak bizler de bu zor günlerin acılarını bir nebze olsun hafifletmek adına çocuklarımıza dokunmak istedik. Yaşanan afetin boyutları neticesinde ne yazık ki pek çoğumuz çocuklarımızı üzüntülerin etkilerinden uzak tutamadık. Afeti yaşayan çocukların yanı sıra, evlerinde ailelerinin yanındayken de haberlerden, sosyal medyadan, yapılan her sohbetten etkilenen çocuklarımız oldu. Bu nedenle “Umut çocukla başlar” diyerek, Digiverse deneyim evreninin kapılarını 0-12 yaş arası tüm çocuklarımıza şubat ayı sonuna kadar ücretsiz olarak açmış bulunmaktayız” şeklinde açıklama yaptı.
Digiverse Deneyim Evreninde; QR kodlar aracılığıyla 33 adet AR teknolojisi kullanılmış alan ve 100’den fazla sanat eseri bulunmaktadır. Aksesuarsız, üst teknoloji ile her aşamanın amaç ve hikayesi bulunan bir sanal evren deneyimi sunuluyor.
Digiverse Deneyim Evreni Nedir?
Digiverse, insanların gerçek hayattaki kaygılarından ve kaoslarından içlerindeki gücü keşfedip, hayatlarındaki dönüm noktalarıyla yüzleşerek arındıkları; mistik materyaller ve içeride sergilenen tema aracılığıyla ruhlarını keşfettikleri dünyanın ilk ve tek aksesuarsız 3 boyutlu hissedilebilir sanal evren deneyimini sunmaktadır.
İlk olarak doğuşu simgeleyen, insanların yolunu bulmak için kendini kaybettiği aynalı bir tünelden görsel şölenin bizi başka boyutlara taşıyan dijital bir dünyaya adım atılıyor.
Aynalı tünelin sonunda mistik materyallerin arasından varoluşu simgeleyen, hayatın başlangıcı ve bitişi arasındaki değişimlerini hissettiğimiz, büyük dome alanına geçiş yapılıyor. Bu alanın sağında şu an içinde olduğumuz karmaşık dünya, ruhumuzu yoran materyalist algılarla yüzleştiren life panorama duvarından sonra, muhteşem yansımalarla yine boyutların arasında kaybolacağınız 360 derecelik domelara ulaşıyoruz.
İlk olarak, özümüze dönmek için ihtiyaç duyduğumuz gücün içimizde olduğu gerçeğiyle yüzleşip, kendimizi keşfederek Magic Island dome ile ruhumuzu özgür bırakacağımız tura başlamış oluyoruz. Sonrasında ise okyanusun derinliklerinden çıkıp, ateşle suyun dansına tanık oluyoruz. Ardından, saflığın ve temizliğin simgesi olan, çocukluğumuza, yani çocuk dome bölümüne girerek, içimizdeki çocuğu ortaya çıkarıyoruz. Dome turundan sonra bizi huzurun ve dinginliğin sergilendiği, herkesin içinde olmayı arzuladığı dream panorama duvarı ile dome turumuzu tamamlamış oluyoruz. Dome alanlarından ruhumuzun arınmasıyla ayrılırken bizi bekleyen ruhun ve zihnin özgürlüğünü hissettiren life panorama duvarıyla devam edip, sosyal medya uygulamalarında kullanılabilecek fotoğraf video çekim noktalarıyla digital sergi alanımızla sanat ile yenileniyoruz.