12. Antalya Kitap Fuarı kapılarını açtığı ilk andan itibaren ziyaretçi akınına uğradı. Her yaştan Antalyalı’ya hitap eden fuar, birbirinden değerli yazarların söyleşileri ve imza günleri ile dolu dolu geçiyor.
“Hayata Okuyarak Devam” temasıyla Antalya Büyükşehir Beledyesi tarafından bu yıl 12. kez düzenlenen Antalya Kitap Fuarı yoğun bir ilgiyle devam ediyor. Cam Piramit’te düzenlenen fuara katılan çocuk, genç, yaşlı binlerce Antalyalı hem kitapların büyülü dünyasında bir yolculuğa çıkıyor, hem de düzenlenen söyleşi ve imza günlerinde sevdikleri yazarlarla buluşmanın mutluluğunu yaşıyor.
Uzun İmza Kuyrukları Oluştu
215 yazar ve 220 ulusal ve uluslararası yayınevinin katılımıyla düzenlenen 12. Antalya Kitap Fuarı ikinci gününde de dolu dolu etkinliklerle geçti. Fuarın ikinci gününde imza günü düzenleyen 30 yazar okurlarıyla buluştu. Yayınevlerinin standları önünde uzun kuyruklar oluşturan kitap severler, beğeniyle okudukları yazarlara kitaplarını imzalattı. Fuarın ikinci gününde Osman Pamukoğlu, Saygı Öztürk, Ayşe Kulin, Mavisel Yener, Levent Gültekin, Nevzat Çevik, Nilay Şanlı, Burcu Bahar, Umut Sarıkaya’nın da aralarında olduğu onlarca yazar okurlarıyla buluşarak kitaplarını imzaladı.
Başkan Böcek Kitaplarını İmzaladı
Fuardan kısa bir süre önce ikinci kitabı raflarda yerini alan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de okurlarıyla buluştu. İlk kitabı “Ben bu Şehre Aşığım” ve “İkinci Yaşam: Siyaset ve İhanet” isimli kitaplarını imzalayan Başkan Muhittin Böcek, Antalyalılardan yoğun ilgi gördü. Fuarın her geçen yıl daha da artan bir okuyucu kitlesiyle buluştuğunu söyleyen Başkan Böcek, fuara katılım sağlayan yazarlara, yayınevlerine ve fuara gelen Antalyalılara teşekkür etti.
Altan Öymen ile Dünden Bugüne
12. Antalya Kitap Fuarı’nın ikinci gününde düzenlenen söyleşiler de yoğun bir katılıma sahne oldu. Gazeteci-Yazar Altan Öymen, Mine Özbek moderatörlüğünde gerçekleşen “Dünden Bugüne” konulu söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşinin gerçekleştirdiği salonu tıklım tıklım dolduran Antalyalılar, Öymen’i dinledi, ardından Öymen’e sorular yöneltti. Türkiye’nin dünü ve bugününü konu alan söyleşide Öymen, Basın Kanunu’nda yapılan son düzenlemeleri de değerlendirdi. Öymen, yeni yapılan düzenlemeleri 1954 ve 1956’da çıkan Basın Kanunu’na benzeterek,, “Bu yıllarda yapılan değişikliklerle basında baskı dönemi başladı. Hapse girenler oldu. Yeni düzenleme de bu iki kanuna çok benziyor” dedi.
Ertürk Cumhuriyet’e Giden Yolu Anlattı
Askeri kimliğinin yanı sıra siyasetçi kimliği ile de öne çıkan Türker Ertürk ise “Bir Aydınlatma Projesi Olarak Cumhuriyet” konulu söyleşi gerçekleştirdi. Cumhuriyet’e giden yolda yaşananları anlatan Ertürk, “Atatürk’ün her hareketi, her faaliyeti Cumhuriyet’e bir gidişti. Atatürk mücadelesini halka dayanarak, ortak akılla yaptı” dedi. Türkiye’de ve dünyada yaşayanan son gelişmeleri de değerlendiren Ertürk, Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan krize değinerek “Sorunlar savaş ile değil masada aklı selim ile çözülebilir” dedi.
Necati Demirci’den Hayata Dair Öğütler
12. Antalya Kitap Fuarı’nda okurlarıyla söyleşide buluşan bir diğer isim ise 5. Kitabını çıkaran Necati Demirci oldu. “Ben Dünkü Ben Değilim” söyleşisinde hayata dair öğütler veren Demirci, “Paranın, zamanın, ekmeğin, yemeğin herşeyin israfına karşıyız ama kendi israfımıza engel olamıyoruz. Kendimizi israf ediyoruz” dedi. Fizik eğitimi aldığını söyleyen Demirci, fizikteki ‘düzen düzensizliğe, düzen kaosa sürüklenmek zorundadır’ felsefesine dayanan entropi kuralına dikkat çekerek, “Eğer akışta kalmak istiyorsak çalışmak zorundayız. İnsan çalıştığı sürece akışta varoluyor ve iyileşiyor” diye konuştu.
Sinan Meydan Kadınlara Seslendi
Fuarda “Kurtuluşun ve Kuruluşun 100. Yılında Cumhuriyet” söyleşisini gerçekleştiren Tarihçi-yazar Sinan Meydan ise yoğun ilgi gördü. Cumhuriyet’in ilanının ardından Atatürk’ün bununla yetinmeyip Cumhuriyet’i daha da ileriye taşıyacak devrim ve inkılaplar gerçekleştirdiğini anlatan Meydan, “Cumhuriyetimizin en büyük kazanımı kadınlara verilen haklardır. Türk kadını bütün özgürlüğünü Cumhuriyet’e borçludur. Bütün İslam dünyasında kadın hala esirdir hala ikinci sınıftır. Kadınlar bugün en temel haklarını elde etmeye çalışıyor ama biz 1923’ten itibaren kadınlara haklar tanıdık. Türkiye’de Medeni Kanunla kadın erkekle eşit kılındığında tarih 1926’daydı. Türk kadını bugün insanlık onuruna yakışır haklara sahiptir, o haklarını da asla kaybetmeyecektir. Medeni Kanun hedeftedir. Medeni Kanuna saldıracaklar ama Türk kadını bu haklarını bırakmayacaktır. Türk kadını bu mirası evlatlarına bırakmıştır ve sahip çıkacaktır” dedi.