İbradı’da, geleneksel Düğmeli Evler, doğal hayatın simgesi milli parklar ve antik kalıntılar sizleri bekliyor.
Antalya şehir merkezine yaklaşık 166 km. mesafede bulunan İbradı, güneyinde ve batısında Manavgat, doğusunda Akseki, kuzeyinde Konya ili ile çevrilidir. Batı Toroslar’ın yüksek ve engebeli bölümünde konumlanan ilçe, ekolojik sistemiyle Antalya’nın diğer bölgelerinden farklı özellikler taşımaktadır.
Kuruluşunun Roma Dönemi’ne uzandığı tahmin edilen ilçenin adının Luvi dilinde ‘Bol Su’ anlamını taşıdığı, Arapça’da ‘İbrad’ yani ‘Soğuk Yer’ manasındaki kelimeden geldiği düşünülmektedir. İlk Çağ’da Gotenna, Etenna ve Erimna Antik Kentleri’nin kurulu olduğu bölge, M.Ö. 223 yılında Pers egemenliği altına girmiş, daha sonra Romalıların hakimiyeti başlamıştır. 13. yüzyılda Türklerin eline geçen bölgedeki Kesikbeli Mevkii, Selçuklular ve Beylikler zamanında, çok önemli bir ticaret güzergahı olmuştur. Osmanlılar Dönemi’nde ilçe, imparatorluğa sayısız din adamı yetiştiren önemli bir ilim ve kültür merkezi halini almıştır. Cumhuriyet Dönemi’nde Akseki’ye bağlı olan İbradı, 1990 yılında ilçe statüsüne kavuşmuştur. Yüksek okuma yazma oranı ile dikkat çeken ilçe, günümüzde de çok sayıda bilim, siyaset ve devlet adamı yetiştirmeye devam etmektedir.
İbradı, Yörükler ve Teke Türkmenlerinin önemli bir yerleşim alanıdır. Rakımı 1600 metreye varan yaylalara sahip olan, hayvancılığın oldukça geliştiği ilçede, özellikle kıl keçisi yetiştirilmektedir. Tarıma elverişli alanlarda tahıl ve meyve üretimi yapılmaktadır. Ormancılık ve bağcılık da önemli geçim kaynakları arasındadır. İbradı, özellikle kestanesi, üzümü, pekmezi ve balı ile ünlüdür. İlçenin zengin bitki çeşitliliğine sahip yaylalarında yetişen ballar, kalitesi ve lezzeti ile büyük rağbet görmektedir.
Birçok endemik bitki türüne ev sahipliği yapan ilçede yetişen kardelen ve şakayıklar, bölgenin tanıtımına katkı sağlayan doğal zenginliklerdendir. Her yıl nisan ayının ilk haftası düzenlenen Kardelen Festivali ve eylül ayının ilk haftası düzenlenen Üzüm Festivali, yüzlerce ziyaretçiyi ağırlamakta ve renkli anlara sahne olmaktadır.
Tarihi, doğal ve kültürel güzellikleri ile ön plana çıkan İbradı, dağlık coğrafyasının kendine has zenginlikleri sayesinde ziyaretçilerine sayısız seçenekler sunmaktadır. İlçenin doğal su kaynakları açısından bereketli yaylaları, doğa tutkunlarının gözdesidir. Çevresindeki arazi ile milli park ilan edilen Altınbeşik Mağarası, açık hava müzesi niteliğindeki Ormana Köyü ve köyün sokaklarını süsleyen tasarım harikası ‘Düğmeli Evler’i, Erimna Antik Kenti, Üzümdere Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ilçenin görülmesi gereken değerlerinden başlıcalarıdır.
EDİTÖRÜN NOTU:
Ziyaretçilerini, adeta başka bir zaman dilimine götüren ve nostaljik anlar yaşatan ‘Düğmeli Evler’i ile ünlü, 700 yıllık geçmişi ile ‘Kültür Köyü’ statüsündeki Ormana Köyü’nün tarih kokan otantik atmosferinde kaybolmadan,
Damlataş oluşumları, sarkıt ve dikitleriyle, ilgi çekici bir görsellik sunan Altınbeşik Mağarası’nı ve zengin flora ve fauna nedeniyle milli park ilan edilen mağaranın bulunduğu bölgeyi keşfetmeden,
Kızılçam ormanlarıyla kaplı, dört mevsim ayrı renklere bürünen bitki örtüsü ve zengin biyolojik çeşitliliği ile ünlü Üzümdere Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nın nefes kesici ortamında, doğayla baş başa kalmadan,
Heybetleriyle dikkat çeken asırlık kestane ağaçlarının kapladığı, adeta bir orman görünümündeki İbradı Mezarlığı’nı ve hemen yanındaki on iki kişinin sarabildiği geniş gövdesiyle hala meyve vermeyi sürdüren Arapastı Ağacı’nı görmeden,
Çavuş, Dimli Büzgülü, Beyaz Üzüm, Deve Gözü, Gelin Parmağı gibi çeşitleri ile damaklarda farklı tatlar bırakan ilçenin meşhur üzümlerinden tatmadan
İbradı’dan ayrılmayın!